Hamit Altıntop, elini masaya vurduğu röportajı anlattı

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Yönetim Kurulu Üyesi ve Milli Takımlar Sorumlusu Hamit Altıntop, teknik direktörler Mustafa Denizli, Yılmaz Vural, eski hakem Cüneyt Çakır ve Trabzonsporlu oyuncu Abdülkadir Ömür, Türkiye Yüzyılında Gençlik ve Spor Zirvesi’nde bir araya geldi.

Turkuvaz Medya Merkezi’nde gerçekleştirilen organizasyondaki bir panelde konuşmacı olan Hamit Altıntop, Mustafa Denizli, Yılmaz Vural, Cüneyt Çakır ve Abdülkadir Ömür, yöneltilen soruları yanıtladı.

Üst seviye oyuncu yetiştirmenin önemine değinen Hamin Altıntop, “Yıldız demek; fedakarlık, inanmak, sorumluluk almak, sahiplenmek, bu benim için en önemlisi, severek yapmak ve taktir beklememek demek. Yıldız demek budur. Evet, ülkemizde her kardeşimiz yıldızdır. Burada bizim sorumluluğumuz, onları ne kadar fazla parlatabiliriz veya daha yüksekte onları destekleyebiliriz. Bu da tek başına olacak bir şey değil. Çevre, aile ve arkadaşlar da önemli. En önemli faktör de hoca.” dedi.

Teknik direktörlerin hangi şartlarda çalıştığını bildiklerini, teknik adamların Avrupa ülkeleriyle kıyaslandığında son yıllarda inanılmaz mesafe kat edip kendilerini geliştirdiklerini aktaran Altıntop, “Maalesef en iyi imkanlarla çalışmıyorlar. Milli Eğitim Bakanlığının okul sistemimizle beraber futbola, spora ne kadar önem verdiğini, desteklediğini de görüyorum. Bütün branşlar için geçerli bu.” diye konuştu.

Türkiye’de spor kültürünün çok fazla yaygın olmadığını ve ailelerin futbolcuları çok iyi yönlendiremediğini kaydeden Altıntop, altyapı antrenörlerinin maaşlarının düşük olmasına ilişkin bir soru üzerine, şunları dile getirdi:

“Hangi şartlarda çalıştıklarını biliyoruz. Çok iyi şartlar değil. İlişkiler her zaman iki taraflıdır. Anterörler Birliği var. Hocalarımız da rekabet içinde bazı değerleri maalesef kaybediyor. Beraber hareket etme konusunda maalesef çok iyi değiliz. Bu şahsi fikrim. Teknik direktörler beraber hareket etse, her şartı kabul etmese ve birlik olsalar, kulüplere, federasyonlara başvuruda bulunsalar, direnseler, sorgulasalar, sahiplenseler, o zaman inanın sorası da değişecektir. Bu kulüplerimiz için de geçerli. Beraber hareket etmede çok verimli olamıyoruz. Ben maddi ve manevi olarak futboldan çok şey kazandım. İnşallah yarın da böyle olacak. Ben bunun hayırlı olmasını ve herkese fayda sağlamasını istiyorum. Böyle hareket etmezsek, aynı yerde duracak, istikrar yakalayamayacağız.”

ELİNİ MASAYA VURDUĞU RÖPORTAJI ANLATTI

Hamit Altıntop, Yılmaz Vural’ın, bir röportaj esnasında A Milli Takım Teknik Direktörü Stefan Kuntz’a destek vererek, elini masaya vurduğunu hatırlatması üzerine, göründüğü gibi bir niyetinin olmadığını, asla birilerine haber gönderme kastı bulunmadığını ifade etti.

“Yarın bu pozisyonda olmayabilirim. Kriterler gereği hocaya saygı duyulması gerektiğini, bu yaklaşımın böyle olmadığını, Türk futboluyla yatıp kalkan bir insan olarak, yönetim olarak bir yerde, oradaki insana sahip çıkılması gerektiğine inanıyorum.” diyen Altıntop, yeri geldiğinde fatura kesilebileceğini, bunların da görevlerini olduğunu, ancak orada algı yaratmaya karşı olduğunu belirtmeye çalıştığını söyledi.

Ayrıca o röportajda medya oyunundan bahsettiğini hatırlatan Altıntop, “Medya oyunu da maalesef işimizi kolaylaştırmıyor. Bazen kontrolü kaybedebiliyoruz. Altay-Göztepe maçındaki gibi adrenalin yükselebiliyor ve maalesef kötü görüntüler ortaya çıkabiliyor.” değerlendirmesinde bulundu.

DENİZLİ, YILDIZ YETİŞTİRMEYLE İLGİLİ POZİTİF DEĞİL

Teknik direktör Mustafa Denizli, yıldız oyuncu yetiştirme konusunda iyi noktada olmadıklarını, sadece Türkiye’de değil dünya futbolunda da yıldız sayısının azaldığını vurguladı.

Bu durumun Dünya Kupası’nda görüldüğünü dile getiren Denizli, 15 yıldır dünya futbolunun 2-3 yıldız isim üzerinden döndüğünü aktardı.

“Türkiye’de geleceğin yıldızı için çalışma yapmak bir hayli zor. Kulüpler zaten gençlere yatırım yapma imkanına çok fazla sahip değiller. Borç içinde yüzdükleri bir tablo var.” diyen tecrübeli teknik adam, taraftar bağlılığının sonuç odaklı hale geldiğini ve uluslararası turnuvalarda milli takımın boy gösterememesinin de şanssızlık olduğunu aktardı.

Olaylı Altay-Göztepe maçına değinen Denizli, “Ben maça gitmedim. Görünce de hakikaten yüreğim parçalandı. Bunlar sadece bizim değil, dünya futbolunun da takip ettiği olaylar. O zaman senin futbolunu kimse izlemek istemez. Geçmişle bugün arasında büyük fark var. Biz maalesef toplum olarak bugün konuştuklarımızın hepsini büyük ölçüde unutacağız. Futbolda hepimizin geldiği nokta ortada. Kulüplerimiz zorda. Altyapı yatırımı daha da zorlaşıyor. Umutlanmak söz konusu olmuyor.” şeklinde görüş belirtti.

Katılımcılardan eski hakem ve TFF hakem eğitmeni Cüneyt Çakır, düdük çaldığı dönemde, turnuvalardaki takımların maçlarını izlediğini, oyuncuları tanıdığını ve bu yüzden başarının geldiğini belirtti.

Futbolcu Abdülkadir Ömür de kendisini yıldız olarak görmediğini, kat edeceği yol olduğunu ve daha da gelişerek kulübüne ve Türk futboluna katkı sunmak istediğini dile getirdi.

Yılmaz Vural ise futbolun teorisinin oyuncular tarafından bilinmediğini ileri sürüp, gelişim için zihinsel ve fiziksel devrimin şart olduğunu söyledi.