Dakika Doksan Güncel Spor Dergisi
Stefan Kuntz döneminde Cebelitarık, Karadağ ve Litvanya gibi dünya futbolunda esamesi okunmayan takımları yenebilen; Portekiz, İtalya, Hırvatistan, Japonya gibi kalburüstü takımlara karşı hiç galibiyet elde edemeyen; bunların yanında Norveç, Ermenistan, Lüksemburg’a diş geçiremeyip üstüne Faroe Adaları hezimeti yaşayan Türkiye’den, Montella’nın gelişiyle birlikte Hırvatistan ve Almanya gibi dünya devlerine kafa tutan bir takıma dönüşümün hikayesi bu…
MONTELLA’NIN SIRRI NE?
Ay yıldızlılar, “Gerçeklerle yüzleşmek lazım, Türkiye’nin şu andaki gerçek durumu bu” diyen Stefan Kuntz’a, oynadığı güzel futbol ve aldığı sonuçlarla en iyi cevabı sahada verdi. İşin sırrı ise Montella’da, daha doğrusu onun yaklaşımında saklı…
İtalyan teknik adamın ilk işi öz güvenini kaybetmiş oyuncuların kalbine dokunmak oldu. Onlara iyi futbolcular olduklarını hatırlattı, değerli olduklarını hissettirdi ve takımın üzerindeki ölü toprağını kaldırıp attı. ‘Liderini’ bulan ay yıldızlı takım son Dünya Kupası’nın üçüncüsü Hırvatistan ile dünya futbolunun devi Almanya’yı kendi evlerinde yenerek dünyayı kendine hayran bıraktı.
PES ETMEYEN TAKIM OLDUK
Sürekli arıza çıkaran Letonya’ya karşı alınan 4-0’lık galibiyet ise bunların yanında gölgede kaldı. Montella’nın takıma yaşattığı değişim öz güvenle de sınırlı değildi.
Türkiye, dünyanın en önemli takımlarına karşı 90 dakika baskılı bir futbol oynamaya başladı. Montella doğru kadro seçimleri, yerinde değişiklikleri ve taktik varyasyonlarıyla oyunu domine eden, ne istediğini bilen, geriye düşse de panik yapmayan ve pes etmeyen bir takım ortaya çıkardı.
EURO 2024 umutlarının azaldığı bir anda takımın başına geçen Montella, iki maçta bileti alırken, Türkiye’yi şimdiden EURO 2024’ün en merak edilen takımı yaptı.
